
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası örgütlerin etkisizliğini ve özellikle Müslümanlara yönelik olaylarda gözlerini kapattıklarını ifade ederek, BM'nin yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletlerdeki daimi üyelik ve veto sisteminin değiştirilmesi gerektiğini belirterek, dünyanın geleceğinin, beş daimi üyenin insafına bırakılamayacağını dile getirdi. Erdoğan, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan yapının güncellenmesinin zorunluluğuna işaret etti.
Ayrıca, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına da değinen Erdoğan, Gazze'de yaşananların ve İsrail'in sivilleri hedef almasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Batı ülkelerinin bu duruma sessiz kalmasını eleştirdi ve Filistin meselesinin çözümü için uluslararası toplumun daha aktif rol alması gerektiğini vurguladı.
https://twitter.com/iletisim/status/1723643522396401754Erdoğan, Filistin meselesinin çözümüne dair kendi diplomasi çabalarını anlattı. Gazze'de yaşanan zulmü dünyaya duyurmak ve Filistin davasının sesi olmak için çaba sarf ettiğini söyledi. Bu konuda telefon diplomasisi ve medya çalışmalarıyla aktif olduğunu ifade ederken, sivilleri hedef alan saldırıları kınadığını ve insanlık dışı bulduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin barış sağlama yolunda attığı adımları da paylaştı. Birleşmiş Milletlerde yapılan oylamada Filistin’in yanında duran 121 ülkeyi önemli bir destek olarak gördüğünü, çekimser kalan ülkelerle de iletişime geçmeyi planladığını belirtti. Bu çabaların, Filistin meselesine dair uluslararası farkındalığı ve desteği artırmayı hedeflediğini açıkladı.
Erdoğan'ın, 17 Kasım'da Almanya'ya ve 21 Kasım'da Cezayir'e yapacağı ziyaretler de gündeminde yer alıyor. Bu ziyaretlerin, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde ve Filistin meselesindeki rolünü güçlendireceği bekleniyor.
Cumhurbaşkanının açıklamaları, Türkiye'nin dış politikasındaki aktif ve çözüm odaklı yaklaşımını yansıtıyor. Filistin meselesinin uluslararası gündemde tutulması ve çözümü için yapılan çabalar, Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası düzeydeki sorumluluklarını yerine getirme arzusunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası alandaki etkinliğini ve diplomasi trafiğini artırma çabasının bir parçası olarak görülüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamaları, hem Türkiye'nin dış politika yaklaşımını hem de uluslararası toplumun Filistin meselesine yönelik tutumunu etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Özellikle BM'nin yenilenmesi ve daha etkin bir uluslararası yapı oluşturulması çağrısının, global düzeydeki siyasi dengeleri etkileme potansiyeli taşıdığı düşünülüyor.