Gönen ilçesinde, uzaklaştırma kararı bulunan Cemil F., 16 yıl evli kaldığı eski eşi Ayşe A.’yı bıçaklayarak öldürdü. Ayşe A., belediye çalışanı ve iki çocuk annesiydi. Cemil F., olayın ardından teslim oldu ve tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gönen ilçesinin huzurunu bozan bir olay, toplumu derinden sarsan bir trajediye dönüştü. Kurtuluş Mahallesi'nde yaşanan trajedi, eski eşler arasındaki bir anlaşmazlığın korkunç sonuçlarına tanık oldu. 16 yıl süren bir evliliğin ardından boşanan ve aralarında uzaklaştırma kararı bulunan Cemil F. (37) ve Ayşe A. (46), bu trajedinin ana karakterleri oldu.
Cemil F., geçmişte birlikte olduğu Ayşe A.’yı, kendi evinde vahşi bir şekilde bıçaklayarak öldürdü. Bu trajedi, Ayşe A.'nın çalıştığı Gönen Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü'nde ve iki kız çocuğunun annesinin arkasında bıraktığı boşluğu derinleştirdi. Bıçaklama olayı, toplumsal şiddetin en karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Cemil F.'nin sosyal medya üzerinden yaptığı tehditkar paylaşımlar, bu trajedinin habercisi gibiydi. Son paylaşımında, "Öfkeyle oturursam zararsız kalkmam, benim Allah’a bir can borcum var, onu da verdiği gibi alır, herkes attığı adıma dikkat etsin," ifadeleriyle doluydu. Bu sözler, trajedinin ön gösterimi gibi duruyor ve toplumda büyük bir kaygı yaratıyor.
Olay yerine hızla intikal eden 112 Acil Sağlık Ekipleri, Ayşe A.'nın yaşamını yitirdiğini belirledi. Cemil F., bıçaklama sonrası emniyete giderek teslim oldu ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu trajedi, hukuki süreçle birlikte toplumsal bir yaranın da derinleşmesine neden oldu.
Bu olay, toplumda kadına yönelik şiddet ve boşanma sonrası yaşanan trajediler konusunda ciddi soru işaretleri uyandırıyor. Özellikle bıçaklama ve benzeri şiddet eylemlerinin, toplumsal barış ve güvenliği nasıl tehdit ettiği konusunda derin bir muhasebe gerektiriyor.
Toplumsal dayanışmanın ve şiddetle mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatan bu trajedi, maalesef unutulmayacak bir acı olarak hafızalarda yerini alıyor. Ayşe A.'nın anısına saygı ve iki çocuğuna yönelik toplumsal desteğin artırılması gerektiği bu olayla bir kez daha gözler önüne seriliyor.