Manyas’ta Atık Aktarma Tesisiyle Sürdürülebilir Adım

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, sürdürülebilirlik hedefi doğrultusunda Güney Marmara bölgesindeki atık yönetimini güçlendirecek önemli bir adımı hayata geçiriyor. Bu kapsamda yapımı son aşamaya gelen Manyas Katı Atık Aktarma İstasyonu, bölgedeki çevre politikalarının uygulama düzeyine taşındığı bir proje olarak öne çıkıyor. Yerel yönetim, çevresel etkiyi en aza indirirken kaynak kullanımında da tasarruf sağlayacak yeni bir sistem kuruyor.

Manyas’ta günlük yaklaşık 30 ton evsel atık toplanıyor. Bu atıkların daha önce Gönen üzerinden başka bir merkeze aktarılması, hem zaman kaybına hem de maliyet artışına yol açıyordu. Yeni tesisin faaliyete geçmesiyle birlikte, ilçedeki atıklar doğrudan Balıkesir’deki düzenli depolama sahasına sevk edilecek. Böylece araya ek bir transfer noktası girmeyecek, yakıt tüketimi ve iş gücü kullanımı azaltılacak.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin atık yönetimi yaklaşımı, yalnızca hizmet optimizasyonu değil, aynı zamanda bölgesel çevre koruma yükümlülükleri açısından da dikkat çekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, bir kişinin günlük ortalama 1.17 kg evsel atık ürettiği göz önüne alındığında, 30 tonluk günlük atığın etkili bir şekilde bertaraf edilmesi hem yerel çevre sağlığı hem de genel halk sağlığı açısından büyük önem taşıyor.

Manyas Katı Atık Aktarma İstasyonu’nun devreye alınmasıyla birlikte, ilçedeki atık yönetimi zinciri daha verimli hale gelecek. Bu tesis, aynı zamanda taşıma kaynaklı karbon salımını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlayacak. Bölgesel ölçekte geliştirilen bu tür projeler, çevre yönetimi alanında yerel yönetimlerin üstlendiği rolün somut göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Yapılaşma sürecinde çevresel hassasiyetler göz önünde bulundurulurken, tesisin bulunduğu alanda gürültü, koku ve sızma gibi olumsuz etkilerin önlenmesine yönelik teknik önlemler alınıyor. Ayrıca aktarma tesisinin günlük maksimum kapasitesi, mevcut atık miktarı göz önünde bulundurularak belirlenmiş durumda. Bu sayede hem altyapı verimliliği korunuyor hem de olası çevre risklerinin önüne geçiliyor.