Bandırma'dan Filistin'e STK'lardan Güçlü Destek Mesajı
Bandırma'dan Filistin'e STK'lardan Güçlü Destek Mesajı
"Bandırma'daki sivil toplum kuruluşları, İsrail'in eylemlerini kınayarak Filistin'e tam destek verdiklerini açıkladı."
Haber Giriş Tarihi: 21.10.2023 00:33
Haber Güncellenme Tarihi: 21.10.2023 00:33
Kaynak:
Pandermos 10,5
Bandırma'da Sivil Toplum Kuruluşlarından Filistin'e Kararlı Destek
Bandırma'da Cumhuriyet Meydanı'nın kalbinde, Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Filistin'in yanında olduklarını bütün dünyaya ilan etti. Tarihi bir basın açıklamasıyla Filistin'e destek mesajı veren birlik, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Başdanışmanı Cemal Öztaylan, Ak Parti İlçe Başkanı Mehmet Doğan, MÜSİAD Şube Başkanı Tolga Tetik ve diğer kurum ve daire müdürlerinin katılımıyla gerçekleşti.
Etkinlik, milli bir ruhla İstiklal Marşı'nın coşkulu bir şekilde okunmasıyla başladı. Duygusal anlar yaşatan bu açılışın ardından Kanver Şener, Filistin'deki son duruma ve terör devleti olarak nitelendirdiği İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına dikkat çekti. Gazzeli kardeşlerimize yapılan haksız uygulamaların, adeta bir açık hava hapishanesine dönüşen yaşamlarının, bağımsızlık mücadelesine dönüştüğünü ifade etti.
Kanver Şener, "Bugün burada, Filistin'in yanında duran Türk milletinin, Kudüs'e duyduğu derin sevgi ve bağlılığını dile getiriyoruz. Siyonist İsrail'in, mukaddes toprakları her geçen gün daha fazla yok etmesine seyirci kalmamak adına buradayız" dedi.
Dünya genelindeki insani dramın vurgulandığı bu etkinlikte, Filistin halkına yapılan saldırılar kınandı. Özellikle 17 Ekim gecesi Gazzeli kardeşlerimizin tedavi edildiği El-Ehli Baptist hastanesine yapılan saldırı sert bir dille lanetlendi.
Etkinliğin ana teması olan tarihi ve manevi bağlantılar da vurgulandı. Ecdadın mirasına sahip çıkmak, mazlum milletlerin yanında olma geleneğine vurgu yapıldı. Bandırma'da bulunan sivil toplum kuruluşları, Bosnalı Teyzenin tarihi sözlerine atıfta bulunarak, Türk milletinin mazlum milletlere olan desteklerini yıllardır sürdürdüğünü belirtti.
Dünya genelinde yaşanan adaletsizlikler ve siyonist işgale karşı durma kararlılığı ile ilgili mesajlar verildi. Kudüs'ün, Gazze'nin, Ramallah'ın, Batı Şeria'nın ve Tüm Filistin'in yalnız olmadığı vurgulandı. Bandırma'nın Cumhuriyet Meydanı'ndan yapılan bu etkinlikte, bütün dünyanın göz yumduğu adaletsizliklere karşı Türk milletinin sessiz kalmayacağı belirtildi.
Toplantının sonunda ise, Filistinli kardeşlerimize olan desteklerinin sonsuz olduğunu, Miracın makamı olan Kudüs-ü Şerif'i ve Mescid-i Aksa'ya olan sevgilerinin ebedi olduğunu belirttiler. Bu tarihi buluşmayla Bandırma, Filistin halkına olan desteğini bir kez daha tüm dünyaya duyurdu.
Gazze’de Sivil Katliam: İsrail'in Hedefinde Hastaneler Var!
Gazze, son dönemlerde İsrail tarafından yapılan saldırılarla bir kez daha sivil katliamının eşiğinde. Özellikle son saldırıda çocuk, yaşlı ve kadınların bulunduğu bir hastaneyi hedef alması, uluslararası camianın tepkisini çekti. Bu son bombardımanla birlikte, masum sivillerin üzerindeki orantısız güç kullanımı daha da artarak, dünya kamuoyunu şoke eden bir katliam tablosuna dönüştü.
İsrail’in sivil bölgelerdeki yoğun bombardımanı neticesinde binlerce masum hayatını kaybederken, bir o kadar da sivil yaralandı. Bu sistematik ve yaygın saldırıların, uluslararası hukuk bağlamında bir insanlık suçu oluşturduğunu belirtmekte fayda var. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri ile belirlenen kurallara göre, savaş esnasında dahi sivil bölgelerin hedef alınmamış olması gerekirken, İsrail'in bu kuralları hiçe sayarak hareket etmesi, uluslararası toplumun gözünde bir savaş suçu olarak değerlendiriliyor.
İsrail’in bu eylemleri sadece Filistinli kardeşlerimize karşı değil, aynı zamanda tüm İslam coğrafyasına ve insanlık değerlerine karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu kapsamda, Batı’nın uluslararası hukuk metinlerine olan yaklaşımını sorgulamak adına, 1948 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi metinlerin gerçek anlamını yitirdiği, adeta bir çöpe dönüştüğü ortaya çıkıyor. Bu durumun arkasında, İsrail'e destek olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesi ABD ve Avrupa ülkelerinin bulunduğu da bilinen bir gerçek.
Tarih boyunca, İsrail’in işlediği insanlık suçları, BMGK tarafından kınanmamış, hatta ve hatta yaptırım uygulanmamıştır. Bu tavrın altında, İsrail’e karşı herhangi bir yaptırımın uygulanmasına karşı ABD'nin veto yetkisini kullanması ve AB üyesi ülkelerin sürekli olarak İsrail lehine tutum sergilemesi yatmaktadır.
Bu saldırıların ardından, uluslararası topluluğun Gazze'ye ve Filistinli kardeşlerimize sahip çıkması ve bu türden insanlık dışı eylemleri durdurma adına adımlar atması büyük önem taşıyor.
Gazze'deki Saldırılar ve Uluslararası Tepkiler
Gazze, son dönemlerde yaşanan saldırılarla uluslararası gündemde yerini aldı. İsrail'in hedef aldığı sivil bölgelerde binlerce masum hayatını kaybetti. Özellikle son saldırıda hastaneler ve sivil yerleşim bölgelerinin hedef alınması, tüm dünyada büyük bir infiale yol açtı. Tarihsel süreçte, Bosna'da Srebrenitsa, Azerbaycan'da Hocalı, Arakan ve Doğu Türkistan'da yaşanan benzer olaylar Batı'nın ve işbirlikçilerinin, özellikle İslam coğrafyasında gerçekleşen bu tür olaylara karşı gösterdiği tepkisizlikle anılmaktadır.
Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, bu saldırıları kınarken, İslam âlemi ve Arap ülkeleri, olaylara yeterince tepki göstermemiş olmalarıyla eleştiriliyor. Özellikle Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu konudaki sessizliği, İslam dünyasında tartışma konusu haline gelmiştir. Zira İslam coğrafyası, birlik ve beraberlik ilkesi gereği, bu tür olaylara karşı ortak bir tavır sergilemelidir.
Saldırıların yoğunlaştığı bu dönemde, Filistinli mazlumlar ve masumlar için tüm dünya halklarına seslenen bireyler, vicdani sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunuyor. Bu çağrıda, özellikle tüm İslam ülkelerinin halklarına büyük bir görev düşmektedir. İslam ülkelerinin halkları, Filistinli mazlumlar ve masumlar için ayağa kalkmalı ve seslerini duyurmalıdır.
Bu saldırılar karşısında, tüm İslam ülkelerinin yönetici ve hükümetleri de aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakarak birleşmelidir. Siyonizme ve işgal rejimine karşı birlikte hareket etmelidirler. Gazze'deki vahşet karşısında gösterilen tepkisizlik, sadece Filistinlilere yapılan haksızlığın değil, tüm İslam ümmetinin maruz kaldığı bir zulmün simgesi haline gelmiştir.
Son olarak, İsrail'in son dönemdeki saldırılarına karşı Filistinli kardeşlerimizin gösterdiği direnişi selamlıyor, bu mücadelede tüm dünya halklarından destek bekliyoruz. Gazze'deki saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Siyonist İsrail rejiminin bu vahşetine karşı durma ve mücadele etme çağrısını bir kez daha yineliyoruz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bandırma'dan Filistin'e STK'lardan Güçlü Destek Mesajı
"Bandırma'daki sivil toplum kuruluşları, İsrail'in eylemlerini kınayarak Filistin'e tam destek verdiklerini açıkladı."
Bandırma'da Sivil Toplum Kuruluşlarından Filistin'e Kararlı Destek
Bandırma'da Cumhuriyet Meydanı'nın kalbinde, Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Filistin'in yanında olduklarını bütün dünyaya ilan etti. Tarihi bir basın açıklamasıyla Filistin'e destek mesajı veren birlik, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Başdanışmanı Cemal Öztaylan, Ak Parti İlçe Başkanı Mehmet Doğan, MÜSİAD Şube Başkanı Tolga Tetik ve diğer kurum ve daire müdürlerinin katılımıyla gerçekleşti.
Etkinlik, milli bir ruhla İstiklal Marşı'nın coşkulu bir şekilde okunmasıyla başladı. Duygusal anlar yaşatan bu açılışın ardından Kanver Şener, Filistin'deki son duruma ve terör devleti olarak nitelendirdiği İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına dikkat çekti. Gazzeli kardeşlerimize yapılan haksız uygulamaların, adeta bir açık hava hapishanesine dönüşen yaşamlarının, bağımsızlık mücadelesine dönüştüğünü ifade etti.
Kanver Şener, "Bugün burada, Filistin'in yanında duran Türk milletinin, Kudüs'e duyduğu derin sevgi ve bağlılığını dile getiriyoruz. Siyonist İsrail'in, mukaddes toprakları her geçen gün daha fazla yok etmesine seyirci kalmamak adına buradayız" dedi.
Dünya genelindeki insani dramın vurgulandığı bu etkinlikte, Filistin halkına yapılan saldırılar kınandı. Özellikle 17 Ekim gecesi Gazzeli kardeşlerimizin tedavi edildiği El-Ehli Baptist hastanesine yapılan saldırı sert bir dille lanetlendi.
Etkinliğin ana teması olan tarihi ve manevi bağlantılar da vurgulandı. Ecdadın mirasına sahip çıkmak, mazlum milletlerin yanında olma geleneğine vurgu yapıldı. Bandırma'da bulunan sivil toplum kuruluşları, Bosnalı Teyzenin tarihi sözlerine atıfta bulunarak, Türk milletinin mazlum milletlere olan desteklerini yıllardır sürdürdüğünü belirtti.
Dünya genelinde yaşanan adaletsizlikler ve siyonist işgale karşı durma kararlılığı ile ilgili mesajlar verildi. Kudüs'ün, Gazze'nin, Ramallah'ın, Batı Şeria'nın ve Tüm Filistin'in yalnız olmadığı vurgulandı. Bandırma'nın Cumhuriyet Meydanı'ndan yapılan bu etkinlikte, bütün dünyanın göz yumduğu adaletsizliklere karşı Türk milletinin sessiz kalmayacağı belirtildi.
Toplantının sonunda ise, Filistinli kardeşlerimize olan desteklerinin sonsuz olduğunu, Miracın makamı olan Kudüs-ü Şerif'i ve Mescid-i Aksa'ya olan sevgilerinin ebedi olduğunu belirttiler. Bu tarihi buluşmayla Bandırma, Filistin halkına olan desteğini bir kez daha tüm dünyaya duyurdu.
Gazze’de Sivil Katliam: İsrail'in Hedefinde Hastaneler Var!
Gazze, son dönemlerde İsrail tarafından yapılan saldırılarla bir kez daha sivil katliamının eşiğinde. Özellikle son saldırıda çocuk, yaşlı ve kadınların bulunduğu bir hastaneyi hedef alması, uluslararası camianın tepkisini çekti. Bu son bombardımanla birlikte, masum sivillerin üzerindeki orantısız güç kullanımı daha da artarak, dünya kamuoyunu şoke eden bir katliam tablosuna dönüştü.
İsrail’in sivil bölgelerdeki yoğun bombardımanı neticesinde binlerce masum hayatını kaybederken, bir o kadar da sivil yaralandı. Bu sistematik ve yaygın saldırıların, uluslararası hukuk bağlamında bir insanlık suçu oluşturduğunu belirtmekte fayda var. 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri ile belirlenen kurallara göre, savaş esnasında dahi sivil bölgelerin hedef alınmamış olması gerekirken, İsrail'in bu kuralları hiçe sayarak hareket etmesi, uluslararası toplumun gözünde bir savaş suçu olarak değerlendiriliyor.
İsrail’in bu eylemleri sadece Filistinli kardeşlerimize karşı değil, aynı zamanda tüm İslam coğrafyasına ve insanlık değerlerine karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu kapsamda, Batı’nın uluslararası hukuk metinlerine olan yaklaşımını sorgulamak adına, 1948 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi metinlerin gerçek anlamını yitirdiği, adeta bir çöpe dönüştüğü ortaya çıkıyor. Bu durumun arkasında, İsrail'e destek olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesi ABD ve Avrupa ülkelerinin bulunduğu da bilinen bir gerçek.
Tarih boyunca, İsrail’in işlediği insanlık suçları, BMGK tarafından kınanmamış, hatta ve hatta yaptırım uygulanmamıştır. Bu tavrın altında, İsrail’e karşı herhangi bir yaptırımın uygulanmasına karşı ABD'nin veto yetkisini kullanması ve AB üyesi ülkelerin sürekli olarak İsrail lehine tutum sergilemesi yatmaktadır.
Bu saldırıların ardından, uluslararası topluluğun Gazze'ye ve Filistinli kardeşlerimize sahip çıkması ve bu türden insanlık dışı eylemleri durdurma adına adımlar atması büyük önem taşıyor.
Gazze'deki Saldırılar ve Uluslararası Tepkiler
Gazze, son dönemlerde yaşanan saldırılarla uluslararası gündemde yerini aldı. İsrail'in hedef aldığı sivil bölgelerde binlerce masum hayatını kaybetti. Özellikle son saldırıda hastaneler ve sivil yerleşim bölgelerinin hedef alınması, tüm dünyada büyük bir infiale yol açtı. Tarihsel süreçte, Bosna'da Srebrenitsa, Azerbaycan'da Hocalı, Arakan ve Doğu Türkistan'da yaşanan benzer olaylar Batı'nın ve işbirlikçilerinin, özellikle İslam coğrafyasında gerçekleşen bu tür olaylara karşı gösterdiği tepkisizlikle anılmaktadır.
Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, bu saldırıları kınarken, İslam âlemi ve Arap ülkeleri, olaylara yeterince tepki göstermemiş olmalarıyla eleştiriliyor. Özellikle Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu konudaki sessizliği, İslam dünyasında tartışma konusu haline gelmiştir. Zira İslam coğrafyası, birlik ve beraberlik ilkesi gereği, bu tür olaylara karşı ortak bir tavır sergilemelidir.
Saldırıların yoğunlaştığı bu dönemde, Filistinli mazlumlar ve masumlar için tüm dünya halklarına seslenen bireyler, vicdani sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunuyor. Bu çağrıda, özellikle tüm İslam ülkelerinin halklarına büyük bir görev düşmektedir. İslam ülkelerinin halkları, Filistinli mazlumlar ve masumlar için ayağa kalkmalı ve seslerini duyurmalıdır.
Bu saldırılar karşısında, tüm İslam ülkelerinin yönetici ve hükümetleri de aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakarak birleşmelidir. Siyonizme ve işgal rejimine karşı birlikte hareket etmelidirler. Gazze'deki vahşet karşısında gösterilen tepkisizlik, sadece Filistinlilere yapılan haksızlığın değil, tüm İslam ümmetinin maruz kaldığı bir zulmün simgesi haline gelmiştir.
Son olarak, İsrail'in son dönemdeki saldırılarına karşı Filistinli kardeşlerimizin gösterdiği direnişi selamlıyor, bu mücadelede tüm dünya halklarından destek bekliyoruz. Gazze'deki saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Siyonist İsrail rejiminin bu vahşetine karşı durma ve mücadele etme çağrısını bir kez daha yineliyoruz.
Kaynak: Pandermos Haber
En Çok Okunan Haberler