Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin arasındaki çatışmaların sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için dünya liderleriyle telefon diplomasisi yürütüyor.
Haber Giriş Tarihi: 18.10.2023 14:51
Haber Güncellenme Tarihi: 18.10.2023 15:37
Kaynak:
Pandermos 10,5
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ve Filistin arasındaki gerginlik hakkında ardı ardına yaptığı diplomatik görüşmelerde, bölgenin barış ve istikrarı için atılması gereken adımları vurguladı.
Görüşmelerde, İsrail-Filistin arasındaki çatışmalı sürecin ve bölgedeki insani krizin çözümü ele alındı. İletişim Başkanlığı'nın aktardığına göre, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile yapılan görüşmede, Erdoğan, Gazze'ye insani yardımın ulaştırılması için Türkiye'nin gösterdiği çabayı ve çatışmaların bir an önce sonlandırılmasının önemini vurguladı.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile gerçekleştirilen telefon görüşmesinde, bölgenin barış süreci ve insani krize dair acil tedbirler ele alındı. Erdoğan, Gazze'deki insan hakları ihlallerine karşı uluslararası toplumun daha etkin tutum sergilemesi gerektiğini belirtti.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile yapılan görüşme de benzer konuları kapsadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgedeki çatışmalı sürecin sonlandırılması için yoğun çaba içinde olduğunu vurgulayarak, bölge ülkelerinin barışı koruma ve insan hakları ihlallerini durdurma yönünde mesaj vermesi gerektiğini belirtti.
Brezilya'nın lideri Luiz Inacio Lula da Silva ile yapılan diğer bir telefon görüşmesinde, bölgede artan şiddeti ve sükûnetin sağlanması konuları ele alındı. Erdoğan, kalıcı barış için Türkiye'nin önerilerini paylaştı ve insani yardımlar konusunda uluslararası topluluğun somut adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ne yönelik gerçekleştirilen ve yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği saldırı sonrası, Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı. "Bir hastaneye yönelik bu tür bir saldırı, İsrail'in insani değerlere olan saygısızlığının yeni bir göstergesidir," dedi ve tüm dünyayı bu vahşeti durdurmaya çağırdı.
Erdoğan, sosyal medya paylaşımında, "Bir hastane, savaşın ve çatışmanın dahi dokunulmaz kabul edilen bir sığınağıdır. Kadınlar, çocuklar ve masum sivillerin bulunduğu bir hastaneyi hedef almanın uluslararası hukuk açısından kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur," dedi.
Bu tür saldırılar, bölgedeki zaten hassas olan barış sürecini daha da karmaşık hale getiriyor. Erdoğan'ın ardı ardına yaptığı telefon diplomasisi, Türkiye'nin bölgede proaktif bir rol oynamak istediğinin ve çatışmaların sona erdirilmesi için yoğun bir çaba içerisinde olduğunun göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Erdoğan ayrıca, "Bu vahşetin karşısında durmak sadece bölge ülkelerinin değil, tüm dünyanın sorumluluğudur. Uluslararası toplum, Gazze'deki insani krizi ve İsrail'in bu tür saldırılarına karşı ortak bir tutum sergilemelidir," şeklinde bir çağrıda bulundu.
Görüşmelerde, sadece bölgedeki devlet başkanları ve başbakanlarla değil, aynı zamanda uluslararası topluluğun önde gelen isimleriyle de temas kurulduğu belirtiliyor. Bu, Türkiye'nin, İsrail-Filistin meselesinde kalıcı bir çözüm bulunması yönünde ciddi bir taahhütte bulunduğunun ve bu meseleyi uluslararası gündemin üst sıralarında tutmayı hedeflediğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan, bölgede yaşanan bu tür insani krizlerin ve çatışmaların, sadece bölge ülkelerini değil, tüm dünyayı etkilediği ve uluslararası toplumun bu konuda bir araya gelerek etkili ve kalıcı çözümler üretmesi gerektiği konusunda geniş bir konsensüs bulunuyor. Bu, Erdoğan'ın diplomatik girişimlerinin, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için kritik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdoğan'dan Gazze Vahşetine Dünyaya Çağrı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin arasındaki çatışmaların sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için dünya liderleriyle telefon diplomasisi yürütüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ve Filistin arasındaki gerginlik hakkında ardı ardına yaptığı diplomatik görüşmelerde, bölgenin barış ve istikrarı için atılması gereken adımları vurguladı.
Görüşmelerde, İsrail-Filistin arasındaki çatışmalı sürecin ve bölgedeki insani krizin çözümü ele alındı. İletişim Başkanlığı'nın aktardığına göre, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile yapılan görüşmede, Erdoğan, Gazze'ye insani yardımın ulaştırılması için Türkiye'nin gösterdiği çabayı ve çatışmaların bir an önce sonlandırılmasının önemini vurguladı.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile gerçekleştirilen telefon görüşmesinde, bölgenin barış süreci ve insani krize dair acil tedbirler ele alındı. Erdoğan, Gazze'deki insan hakları ihlallerine karşı uluslararası toplumun daha etkin tutum sergilemesi gerektiğini belirtti.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile yapılan görüşme de benzer konuları kapsadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgedeki çatışmalı sürecin sonlandırılması için yoğun çaba içinde olduğunu vurgulayarak, bölge ülkelerinin barışı koruma ve insan hakları ihlallerini durdurma yönünde mesaj vermesi gerektiğini belirtti.
Brezilya'nın lideri Luiz Inacio Lula da Silva ile yapılan diğer bir telefon görüşmesinde, bölgede artan şiddeti ve sükûnetin sağlanması konuları ele alındı. Erdoğan, kalıcı barış için Türkiye'nin önerilerini paylaştı ve insani yardımlar konusunda uluslararası topluluğun somut adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ne yönelik gerçekleştirilen ve yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği saldırı sonrası, Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı. "Bir hastaneye yönelik bu tür bir saldırı, İsrail'in insani değerlere olan saygısızlığının yeni bir göstergesidir," dedi ve tüm dünyayı bu vahşeti durdurmaya çağırdı.
Erdoğan, sosyal medya paylaşımında, "Bir hastane, savaşın ve çatışmanın dahi dokunulmaz kabul edilen bir sığınağıdır. Kadınlar, çocuklar ve masum sivillerin bulunduğu bir hastaneyi hedef almanın uluslararası hukuk açısından kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur," dedi.
Bu tür saldırılar, bölgedeki zaten hassas olan barış sürecini daha da karmaşık hale getiriyor. Erdoğan'ın ardı ardına yaptığı telefon diplomasisi, Türkiye'nin bölgede proaktif bir rol oynamak istediğinin ve çatışmaların sona erdirilmesi için yoğun bir çaba içerisinde olduğunun göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Erdoğan ayrıca, "Bu vahşetin karşısında durmak sadece bölge ülkelerinin değil, tüm dünyanın sorumluluğudur. Uluslararası toplum, Gazze'deki insani krizi ve İsrail'in bu tür saldırılarına karşı ortak bir tutum sergilemelidir," şeklinde bir çağrıda bulundu.
Görüşmelerde, sadece bölgedeki devlet başkanları ve başbakanlarla değil, aynı zamanda uluslararası topluluğun önde gelen isimleriyle de temas kurulduğu belirtiliyor. Bu, Türkiye'nin, İsrail-Filistin meselesinde kalıcı bir çözüm bulunması yönünde ciddi bir taahhütte bulunduğunun ve bu meseleyi uluslararası gündemin üst sıralarında tutmayı hedeflediğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan, bölgede yaşanan bu tür insani krizlerin ve çatışmaların, sadece bölge ülkelerini değil, tüm dünyayı etkilediği ve uluslararası toplumun bu konuda bir araya gelerek etkili ve kalıcı çözümler üretmesi gerektiği konusunda geniş bir konsensüs bulunuyor. Bu, Erdoğan'ın diplomatik girişimlerinin, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için kritik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Kaynak: Pandermos Haber
En Çok Okunan Haberler