Erdoğan, İİT Olağanüstü Toplantısı'nı Değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Cidde'de düzenlenen Olağanüstü Toplantısı'nın ardından, İsrail'in Filistin'deki eylemlerine ve Türkiye'nin bu konudaki tutumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toplantının, İsrail'in Filistin'deki eylemlerine karşı İslam dünyasının birlik ve dayanışmasını gösterdiğini belirten Erdoğan, bu durumun İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Filistin meselesindeki kararlılığını teyit ettiğini vurguladı.

Ekim başında patlak veren ve bölgesel istikrarsızlığa yol açma riski taşıyan krizin çözümü için Türkiye'nin etkin bir rol almaya çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı, bu süreçte birçok uluslararası liderle temas kurduğunu ve Mısır yetkilileriyle işbirliği yaparak, Gazze'ye insani yardım taşıyan üç uçağın bölgeye gönderildiğini aktardı.

Erdoğan, son 17 yılda abluka altında yaşam mücadelesi veren Gazze halkına desteklerinin süreceğini, ancak birtakım uluslararası müdahalelerin bu yardım çabalarını engellediğini belirtti. Özellikle bölgeye askeri güç gönderilmesi, Filistin'e yapılan yardımların durdurulması ve Gazze halkının kollektif cezalandırılması gibi eylemlerin barış çabalarını zora soktuğunu dile getirdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmediğini vurgulayan Erdoğan, Batılı ülkelerin de bu kriz karşısında etkili adımlar atmaktan kaçındığını ifade etti. Özellikle insan hakları konusunda sık sık seslerini yükselten Batılı ülkelerin, bu krizde sorumluluk almaktan kaçındığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası medyanın da bu konudaki tavrını eleştirerek, bazı medya kuruluşlarının taraflı ve ikiyüzlü yayın politikalarıyla insanlık suçlarına göz yumduğunu ifade etti.

Bu açıklamalar, Türkiye'nin Filistin meselesindeki tutumunu ve uluslararası topluluğun bu krize yaklaşımını özetliyor. Aynı zamanda, Erdoğan'ın, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu konudaki kararlı tavrını olumlu bir şekilde değerlendirdiği anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde "güvenli bölge" olarak tanımlanan bölgelere taşınan sivillerin, sınır bölgeleri, ibadet mekanları, eğitim kurumları ve sivil yaşam alanlarının hedef alınmasıyla son 12 gün içerisinde tanıklık edilen dramatik olayları ele aldı. Erdoğan, son dönemde yaşanan bu trajik olayları "savaş suçları" olarak nitelendirdi.

Cumhurbaşkanı, özellikle El Ehli Arab Hastanesi'ne gerçekleşen son saldırıyı vurgulayarak, Gazze'de yaşanan bu saldırının trajedisinin daha da derinleştiğini belirtti. Bu tür saldırıların, Gazze halkına karşı gerçekleştirilen aşırı şiddetin bir sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve bu saldırıların insanlığa karşı işlenen suçlar kategorisinde yer aldığını ifade etti.

Erdoğan, Gazze'de yaşanan bu olayları kınadığını ve bu saldırıların arkasında olanları lanetlediğini belirtirken, bu tür olayların başlamasından bu yana sorumsuzca açıklamalarda bulunanların da bu trajediden sorumlu olduklarını vurguladı.

İsrail'in son bombardımanlarında hayatını kaybeden, çoğunluğunu çocuk ve kadınların oluşturduğu yaklaşık 4 bin Gazze vatandaşına Allah'tan rahmet dilediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaralananlara da acil şifalar temennisinde bulundu.

Türkiye'nin, bu krizin en başından itibaren insani bir ateşkesin sağlanmasını desteklediğini ve kalıcı bir barışın tesisi için çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, uluslararası topluluğun da bu konuda daha aktif olmasını beklediklerini ifade etti. Türkiye'nin, bölgedeki sivil halkın korunması ve yaşanan dramın sonlandırılması için atılacak her adımda aktif bir rol almayı sürdüreceğini vurguladı.