Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Prof. Dr. Haydar Sur'dan Gazze'de Kritik Salgın Uyarısı!

Prof. Dr. Haydar Sur, Gazze'deki ilaç ve yiyecek sıkıntısına dikkat çekerek, ilaç engelinin "insanlık suçu" olduğunu belirtti ve salgın riskini vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 19.10.2023 17:34
Haber Güncellenme Tarihi: 19.10.2023 19:14
Kaynak: Pandermos 10,5
Prof. Dr. Haydar Sur'dan Gazze'de Kritik Salgın Uyarısı!

"Prof. Dr. Haydar Sur'dan Gazze Krizine Dair: 'Sağlık ve Barış Elin Ele' İddiası"

Gazze’de yaşanan insani krize dair duyarlılık gösteren pek çok isimden biri de Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur oldu. Gazze’ye yiyecek ve ilaç girişinin engellenmesine yönelik yaşanan tartışmalara değinen Sur, bu trajedinin ardından, yaşananları "bıçağın kemiğe dayandığı anlar" şeklinde ifade etti.

Prof. Dr. Haydar Sur’un konuyla ilgili açıklamaları, sadece Gazze'deki duruma değil, aynı zamanda global sağlık ve barış kavramlarına da ışık tutuyor. Sağlıkçıların bütün insanlığın yanında olduğunu vurgulayan Sur, barışın olmaması durumunda bir ülkede sağlığın her zaman tehdit altında olduğunu belirtiyor. Bu, hem ulusal hem de uluslararası arenada büyük bir kaygı kaynağı.

Bu kapsamda, Prof. Dr. Sur, 1986 yılında DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından Kanada'nın Ottowa şehrinde imzalanan uluslararası bir bildirgeye atıfta bulundu. Bu bildirge, "halk sağlığında önemli bir dönüm noktası" olarak kabul edilir. Bildirgede, barış ve sağlık için kabul edilen ön koşulları içeren sekiz madde yer alıyor. Sur, bu sekiz maddeye özellikle dikkat çekiyor: "Eğer bir toplumda bu sekiz madde bulunmuyorsa, orada sağlıktan söz edilemez" şeklindeki güçlü ifade, barışın ve sağlığın ne kadar iç içe olduğunun bir göstergesi.

Peki, bu sekiz maddenin ilki ne? Barış... Sur'un da belirttiği gibi, barış olmadan sağlığın her zaman tehdit altında olacağı kabul edilmiş durumda. Bunun yanı sıra sağlıklı su, sağlıklı gıda, temiz hava koşulları, sağlıklı barınma koşulları ve sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyulduğunda erişim, bu maddeler arasında sayılabilir. Ayrıca DSÖ’nün belirlediği olmazsa olmaz ilaçlar listesi de Sur’un vurguladığı diğer önemli bir madde.

Prof. Dr. Sur'un bu açıklamaları, uluslararası toplumu, barış ve sağlık arasındaki bağlantının önemine bir kez daha dikkat çekiyor. Gazze'de yaşananlar, sadece bölgesel bir trajedi değil, aynı zamanda global bir sağlık ve barış meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Hem ulusal hem de uluslararası arenada bu iki kavramın ne kadar iç içe olduğunu ve birinin diğeri olmadan var olamayacağını gösteriyor. Prof. Dr. Sur’un bu değerli açıklamaları, bize bu iki kavramın birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunu hatırlatıyor. Bu bağlamda, Gazze'deki trajedinin sadece bölgesel değil, aynı zamanda global bir mesele olduğu ve tüm dünyanın bu konuda duyarlı olması gerektiği ortaya çıkıyor.

"Prof. Dr. Haydar Sur'dan Çarpıcı Açıklama: İlaç Engelinin İnsanlık Suçu Olduğu Uyarısı"

İlaçların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının engellenmesi dünya genelinde büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Bu konuda, birçok uzman ve doktor, durumun ciddiyeti hakkında uyarıda bulundu. Ancak son dönemin en çarpıcı açıklamalarından biri, Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur tarafından yapıldı.

“Bir ilacın ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına engel olunması insanlık suçu sayılır.” sözleriyle başlayan Sur, bu tespitiyle global bir sağlık krizine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Sur, ilaçların erişimini engellemenin sadece bir sağlık sorunu olmadığını, aynı zamanda etik ve ahlaki bir mesele olduğunu da ifade ediyor. Sur, ilaç erişiminin insan hakları bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "En ağır suçtan mahkum bile olsa, bu ilaçların o kişiye ulaştırılması bir insan hakkıdır." ifadelerini kullanıyor.

Dekanın bu vurgusu, ilaçların ulaştırılması konusundaki engellemelerin sadece bireyler için değil, aynı zamanda toplumlar için de büyük riskler barındırdığını gösteriyor. Özellikle Gazze'de yaşanan salgın hastalık riskine dikkat çeken Sur, bu durumun ciddiyetini vurgulayarak, “Akut, yani acil tablo olarak insanlar kanamadan, kalp krizinden ya da herhangi bir böbrek hastaları diyalize erişemediği için, onlarca kanser hastaları tedavi olamadan ölebilir. Ayrıca savaşın getirdiği yaralanmalardan dolayı ölümler de olacaktır” şeklinde konuştu.

Bu açıklama, ilaçların erişimini engelleme eyleminin yarattığı doğrudan tehlikeleri ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, böyle bir engelleme eyleminin, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine yapılan bir müdahale olduğunu da belirtmek gerekir. İlaçlara erişim, temel bir insan hakkıdır ve bu hakkın engellenmesi, bireylerin yaşam hakkına yapılan doğrudan bir müdahale olarak değerlendirilmelidir.

 Prof. Dr. Haydar Sur'un bu açıklamaları, ilaçların erişimini engelleme eyleminin, sadece bireyler için değil, toplumlar için de büyük riskler barındırdığını gösteriyor. Bu, sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda etik ve ahlaki bir meseledir. İlaçlara erişim, temel bir insan hakkıdır ve bu hakkın engellenmesi, uluslararası topluluğun dikkatini çekmelidir. Bu bağlamda, Gazze'de yaşanan salgın hastalık riski, ilaç erişiminin ne kadar kritik bir konu olduğunu bir kez daha gösteriyor. Prof. Dr. Sur’un bu değerli açıklamaları, ilaç erişiminin global bir sorun olduğunu ve bu soruna acil bir çözüm bulunması gerektiğini hatırlatıyor.

Kaynak: Pandermos Haber

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.