Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kentsel Dönüşümde Rant Tartışması

İktidarın deprem bahanesiyle getirdiği yasa teklifiyle, park ve askeri alanlar ile üzerinde yerleşim yeri bulunan mahalleler vealanlar da rezerv alana dönüştürülecek. İktidarın kentsel dönüşüm yasası, vatandaşın haklarını gözetmeksizin rant peşinde olduğu iddialarıyla eleştiriliyor.

Haber Giriş Tarihi: 02.11.2023 10:21
Haber Güncellenme Tarihi: 02.11.2023 12:43
Kaynak: Pandermos 10,5
Kentsel Dönüşümde Rant Tartışması

TBMM'de Kentsel Dönüşüm Yasası'ndaki Değişiklikler Tartışma Yarattı

TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu üyesi ve Sivas Milletvekili CHP'li Ulaş Karasu, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'da öngörülen yeni değişikliklerin, deprem ve kentsel dönüşüm adı altında yeni rant kapıları açma potansiyeli taşıdığı konusunda uyarılarda bulundu. Komisyon üyesi Karasu, park, askeri alanlar ve mevcut yerleşim yerlerinin 'rezerv alan' kapsamına alınması önerisiyle gelen bu değişikliklere sert tepki gösterdi.

Genel Kurul'da ele alınan kanun teklifi üzerinde konuşan Karasu, Türkiye'nin coğrafyasının büyük bir kısmının aktif deprem kuşakları üzerinde bulunması ve nüfusun büyük bir oranının bu risk altında yaşamasına dikkat çekerken, geçmişte yaşanan ve ihmallerle sonuçlanan depremlerin acı sonuçlarına vurgu yaptı. Her depremden sonra mevzuat değişiklikleri gerçekleştirilse de, bu değişikliklerin etkin bir yeterlilik göstermediğini savundu.

Karasu, mevcut tekliflerin iktidarın çıkarlarına uygun düzenlendiğini, ancak vatandaşın gerçek ihtiyaçlarını gözetmediğini ileri sürdü. "Deprem ve dönüşümün gerçekten öncelikli derdiniz olsaydı, yıllarca beklenmezdi." diyen Karasu, iktidarın toplanma alanlarını yapılaşmaya açma, askeri alanları lüks konutlara dönüştürme ve fay hatları üzerine yapılan riskli yapılaşmalar konusundaki politikalarını sorguladı. Rezerv alan ilan edilen yerlerde ayrıcalıklı plan kararlarının alınmasının da altını çizdi.

CHP'li Karasu'nun soruları, özellikle deprem güvenliği ve şehir planlaması açısından, mevcut iktidarın bu sorunlara yaklaşımını ciddi bir biçimde eleştiren ve kamuoyunda da endişeye sebep olan önemli meselelere parmak basıyor. Mevzuattaki bu yeni değişikliklerin, gerçekten deprem riskini azaltıp vatandaşların hayat güvenliğini artırıp artırmayacağı veya sadece belirli çıkar gruplarına ekonomik fayda sağlayıp sağlamayacağı tartışılıyor.

Bu gelişmeler ışığında, kentsel dönüşümün asıl amacının ne olması gerektiği ve gerçekten kimin faydasına hizmet ettiği soruları, toplumsal ve siyasi tartışmaların merkezinde yer almaya devam ediyor. Karasu'nun ifadeleri, bu konudaki yapıcı bir diyalog ihtiyacını ve hükümet ile muhalefet arasında şeffaf bir iletişim kurulmasının önemini ortaya koyuyor. Bu tartışma, aynı zamanda kamu alanlarının yönetimi ve şehircilik politikalarının geleceğini de etkileme potansiyeline sahip.

Yönetim Makamının Kentsel Dönüşüm Politikaları Altında Yükselen Tartışmalar

Yerel idarenin uyguladığı kentsel dönüşüm politikaları, halk arasında ve siyasi arenada yoğun eleştirilere maruz kalmaya devam ediyor. Yapılan eleştiriler, özellikle büyük şehirlerde yaşanan doğal afetler sonrası ortaya çıkan yeniden yapılanma süreçleri ile ilgili endişeleri mercek altına alıyor. Bazı kesimlerce, mevcut iktidarın bu süreci, yurttaşların yararına değil, özel çıkarlar doğrultusunda şekillendirdiği iddiaları dile getiriliyor.

Kamuoyuna yansıyan eleştiriler arasında, iktidarın afetlerin getirdiği yıkımları bir fırsat olarak gördüğü ve bu durumu kendi lehine bir rant dönüşümüne çevirmeye çalıştığı savunuluyor. İktidarın afete dayanıklı kentler inşa etmeyi sağlayacak yasal düzenlemeleri sürekli ertelediği ve bunun altında yatan sebebin ise vatandaşın ihtiyaçlarından çok, araziler üzerindeki mülkiyet haklarını dönüştürerek ekonomik kazanç sağlama arzusu olduğu ifade ediliyor.

Özellikle kentsel dönüşüm adı altında getirilen yeni yasa teklifi, vatandaşların hak arama süreçlerini hızlandıracak bir gelişme olarak sunulsa da, bu teklifin aslında pek çok kritik sorunu da beraberinde getireceği vurgulanıyor. Teklifin, mülkiyet sahiplerinin hukuki sorunlarını çözeceğine dair vaatler içerse de, eleştirmenler şehirlerdeki yüksek kiracı oranlarını ve dar gelirli vatandaşların konut edinme ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini belirtiyor.

Mülkiyet hakları, dere yataklarında yaşayanların can güvenliği, kültürel varlıkların korunması, binaların güçlendirilmesi ve yeşil alanların korunması gibi hayati konuların yasa teklifinde yer almadığına dikkat çekiliyor. Bu durum, kentsel dönüşüm sürecinin asıl sahne aldığı aktör olan müteahhitler için herhangi bir düzenleme içermemesi ve konut mağdurlarının sorunlarına çözüm üretilmemesiyle daha da derinleşen bir sorumsuzluk olarak nitelendiriliyor.

Bununla birlikte, teklifteki bazı maddelerin, binaların kentsel dönüşüme dahil edilme süreçlerini düzenleyerek maliklerin salt çoğunluğunun oyunu araması gibi bazı olumlu yönler içerdiği de kabul ediliyor. Ancak, bu durumun küçük pay sahiplerinin haklarını da koruyacak geçiş hükümleriyle dengelemesi gerektiği ifade ediliyor.

Tüm bu tartışmalar ve iddialar ışığında, yasa teklifinin gerçek anlamda kentsel dönüşümü destekleyip desteklemediği ve vatandaşların çıkarlarını koruyup korumadığı konusu, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde yoğun bir şekilde tartışılmaya devam ediyor. Uzmanlar ve halk temsilcileri, özellikle doğal afetlerin ardından gerekli olan dayanıklı yapıların inşası ve adaletli mülkiyet haklarının tesis edilmesi noktasında daha kapsayıcı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine işaret ediyorlar. Bu çerçevede, iktidarın ve ilgili tüm paydaşların, mevcut durumu fırsata çevirmek yerine, gerçekten sürdürülebilir ve güvenli bir kentsel dönüşümü nasıl sağlayabileceği üzerinde durmaları bekleniyor.

Kaynak: Pandermos Haber

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.