Alaca Mescit için övgüler düzen avukat, sözkonusu Bandırma Kuva-yi Milliye Karargahı olunca rant var diye bağırıyor..

Tarihi Cehalet bu değerli alana dün villa köşk projesi çizilirken ayakta alkışlarken bu gün Tarihi alana sahip çıkacakmış gibi saçma sapan belgelerle saldırıyor.

Tarihi gerçekleri bizzat ATESE kayıtları ile bu alanı tam 3 yıl önce anlattık tekrar anlatıyoruz okur en azından ders alırsın.

Bandırma’nın Unutulan Kahramanlık Tarihi:

Kuva-yi Milliye Karargahı Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Bandırma, yalnızca Marmara Denizi’ne kıyısı olan bir liman kenti değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük bir rol oynamış tarihi bir merkezdir. Çanakkale Savaşları’nda gösterdiği fedakârlıklar ve Kurtuluş Savaşı’ndaki öncü rolüyle, ulusal mücadeledeki en önemli cephelerden biri olan Bandırma, bugün maalesef kendi tarihine sahip çıkmakta geri kalmıştır.

Tarihi ve Stratejik Önemi

Tam 100 yıl önce Bandırma, 14. Kolordu Komutanlığı’na ev sahipliği yaparak, Kuva-yi Milliye’nin karargâhlarından biri olmuştur. Milli Mücadele’nin en kritik operasyonlarından biri olan Bergama Baskını, Bandırma’dan yönetilmiş ve bu baskında Yunan birlikleri ağır bir yenilgiye uğratılmıştı. Kuva-yi Milliye’nin birçok önemli unsuru Edincik, Bandırma, Gönen ve Manyas’tan çıkmış olmasına rağmen, bugün bu kahramanların isimlerini taşıyan bir cadde ya da sokak dahi bulunmamaktadır.

Unutulan Değerler ve Yıkılmaya Yüz Tutmuş Bir Tarih

Kuva-yi Milliye’nin 14. Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa gibi büyük bir liderin adını yaşatacak bir anıt, cadde veya sokak ismi Bandırma’da yoktur. Üstelik Bandırma’nın Kuva-yi Milliye Karargâhı olan tarihi binalar da uzun yıllardır kaderine terk edilmiş durumda. Taş duvarların yıkılmak üzere olduğu bu yapılar, yalnızca fiziksel bir çöküşün değil, aynı zamanda bir ulusun bağımsızlık hikâyesinin unutuluşunun da sembolüdür.

Yanlış Bilgilerle Şekillenen Bir Tarih Anlayışı

Bugün Bandırma tarihini anlatan resmi kurumların internet sitelerinde ve bazı kitaplarda, gerçek belgeler yerine hayal ürünü masallar anlatılmaktadır. Osmanlı arşivleri, harp cerideleri ve ATASE kayıtları gibi birincil kaynaklara ulaşma zahmetine girilmeden hazırlanan bu içerikler, Bandırma’nın gerçek tarihini gölgede bırakmaktadır.

Tarih Komisyonu Kurulması Şart

Bandırma’nın hak ettiği değeri görebilmesi ve gerçek tarihine kavuşabilmesi için bir “Bandırma Harp Tarihi Komisyonu” kurulması gerekmektedir. Bu komisyon, belgeler ve kayıtlar ışığında Bandırma’nın Milli Mücadele’deki rolünü ortaya çıkararak, bu önemli geçmişi gün yüzüne çıkarabilir.

Tehdit Altındaki Tarihi Yapılar Kuva-yi Milliye Karargâhı’nın bulunduğu alanın yok olma tehlikesi, dikkatle ele alınması gereken bir sorundur. Tarihi dokunun korunması bir yana, bu alanın yerini villalar, TOKİ konutları ve Demokrasi Parkı gibi projelerin alması planlanmıştır. Ancak tarihsel gerçeklik bu projelere engel olmuş ve süreç durmuş olsa da, daha fazla gecikme durumunda taş duvarlar tamamen çökecek ve bu devasa tarih, bir daha geri getirilemeyecek şekilde yok olacaktır.

Tarihine Sahip Çıkmanın Zamanı Geldi

Bugün Bandırma’da yalnızca taş duvarlar değil, bir ulusun bağımsızlık mücadelesindeki onurlu geçmişi de çökmek üzere. Gelecek nesillerin bu kahramanlık destanından haberdar olabilmesi için, Bandırma’nın tarihine sahip çıkılması, Kuva-yi Milliye Karargâhı’nın restore edilmesi ve kahramanların isimlerinin yaşatılması şarttır.

Bandırma’nın tarihine yapılan bu haksızlığı düzeltmek, yalnızca Bandırmalılar için değil, tüm Türkiye için bir vefa borcudur. Unutmayalım ki, geçmişine sahip çıkmayan bir millet, geleceğine de yön veremez.